İşverenler ve Çalışanlar İçin: 2025 Yemek Bedeli İstisnası
İşverenler ve Çalışanlar İçin: 2025 Yemek Bedeli İstisnası
Yemek bedeli istisnası; işverenleri, çalışanlara yemek desteği vermeleri için teşvik eden bir uygulama. Bu nedenle hem işverenler hem de çalışanlar için oldukça faydalı. Yasalarla işverenin inisiyatifine bırakılmış olan yemek desteği, vergi ve prim istisnaları ile cazip bir hale geliyor. Uygulamanın işleyişi ise bazı soru işaretleri doğurabiliyor. Şimdi, bu soruların cevaplarına bakalım.
Yemek Bedeli İstisnası Nedir?
Yemek bedeli istisnası, işverenlerin çalışanlara ödediği yemek parası üzerinden uygulanan muafiyetleri kapsayan bir ifade. Bu muafiyetler ise vergi ve SGK primlerini içeriyor. İşverenler, çalışanlarına yemek parası veya yemek kartı verdiklerinde, ödedikleri günlük ücretin günlük yemek bedeli tutarına kadar olan kısmı üzerinden muafiyet kazanıyor. Gelir vergisi ve damga vergisi için tam muafiyet varken SGK işçi ve işveren payı ile işsizlik sigortası işçi ve işveren payı için de belirli bir oranda istisna uygulanıyor.
2025 Günlük Yemek Bedeli Tutarı
Günlük yemek bedeli tutarı 2025 için KDV dahil 264 TL olarak belirlendi. Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğ ile 240 TL olması kararlaştırılan günlük yemek bedeli, üzerine %10 KDV de eklenince 264 TL’ye ulaşıyor.
Günlük yemek bedeli tutarı, işverenlerin yemek desteği üzerinden kazanacakları muafiyeti hesaplamak için belirleniyor. Ayrıca belirlenen tutarın muafiyet kapsamına girecek maksimum tutarı ifade ettiğini de belirtmemiz gerekiyor. Yani günlük yemek bedeli tutarını aşan yemek desteklerinin sadece 264 TL’lik kısmı istisna olarak kabul ediliyor. Bu tutar daha çok vergi muafiyetlerini ilgilendirirken SGK prim istisnaları için farklı bir hesaplama baz alınıyor.
Yemek Bedeli Vergi İstisnası Uygulaması
İşverenler, her bir çalışan için ödedikleri yemek ücreti veya yemek kartı bakiyesinin 264 TL’ye kadar olan kısmı için gelir vergisi ve damga vergisinden muaf tutuluyor. Yani işverenler, çalışanlara verdikleri yemek desteklerinin tutarı ile ilgili gelir vergisi ve damga vergisi ödemiyor. Bu uygulama ile maliyetlerin düşmesi de işverenleri, çalışanlara günlük en az 264 TL yemek kartı veya ücreti vermeye teşvik ediyor. Bu tutara kadar olan kısım vergi muafiyeti kapsamına alınırken çalışanlara ödenecek nihai yemek ücretini belirleme hakkı ise işverende.
Yemek Bedeli SGK İstisnası Uygulaması
Çalışanlara ödenen her türlü ücret, prime esas kazanç olarak kabul edilip SGK primlerine yansıtılırken bu durum yemek kartı bakiyeleri ve yemek paraları için geçerli olmuyor. Bunu da yemek bedeli SGK istisnası uygulaması sağlıyor. SGK istisnası sayesinde işverenler, yemek desteği tutarından dolayı ortaya çıkan SGK primlerinin tümünü ödemek zorunda kalmıyor.
Yemek bedeli SGK muafiyeti; SGK primi işçi payı, SGK primi işveren payı, işsizlik sigortası işçi payı ve işsizlik sigortası işveren payı kalemlerini kapsıyor. Fakat bu kalemler için tam muafiyet söz konusu değil. Önceden asgari ücrete endeksli bir şekilde hesaplanan istisna tutarı, artık SGK tarafından açıklanacak olan tutarlar üzerinden hesaplanacak.
Sosyal Güvenlik Kurumu, yemek bedeli SGK istisnasını 2025 yılı için 240 TL olarak açıkladı. Yani her bir çalışan için ödenen yemek bedelinin 240 TL’ye kadar olan kısmı prime esas kazanç olarak kabul edilmeyecek ve bu tutar için belirlenen kalemlerde SGK primi ödenmeyecek.
Yemek Ücreti Vermek Zorunlu mu?
İşverenler ve çalışanlar arasında en çok soru işareti yaşanan konulardan biri de yemek ücreti vermenin zorunlu olup olmaması. Hemen her çalışan, işverenden yemek desteği talep eder. Yemek kartı, nakit veya iş yerinde yemek vermek gibi uygulamalar da iş hayatının en yaygın gelenekleri arasında. Fakat bu konunun yasal açıdan herhangi bir zorunluluğu bulunmuyor.
Çalışanlarla işverenlerin hak ve sorumlulukları, İş Kanunu kapsamında belirlenmiş durumda. Bu kanuna göre işverene, yemek desteği sunmak gibi bir sorumluluk yüklenmiyor. Yani çalışanlara yemek desteği verip vermemek tamamen işverenin ve firma idarecilerinin kararına bağlı. Buna karşın çalışan mutluluğu, çalışma performansı, verimlilik ve yaşam kalitesi gibi konular göz önünde bulundurulduğunda işverenlerin yemek desteği vermesi kaçınılmaz oluyor. Vergi ve SGK primi istisnaları da işverenleri bu konuda destekleyerek yemek kartı ve yemek ücreti uygulamasının yaygınlaşmasına yardımcı oluyor.
Hangi Çalışana Ne Kadar Yemek Parası Ödenir?
Yemek parası ödenmesi zorunlu olmadığı için bu konuda belirlenmiş bir tutar da yok. Devlet tarafından belirlenen günlük yemek bedeli, muafiyet tutarı için bir gösterge. Sadece muafiyet kapsamında kalmak isteyen işverenler ise ilgili tutarı baz alarak yemek bakiyesini hesaplıyor. Fakat bu tutarın daha az veya daha fazla olması da mümkün.
Hangi çalışana ne kadar ödeneceği ile ilgili konuda ise İş Kanunu’nun eşit davranma ilkesi devreye giriyor. Kanunun bu kısmına göre bir iş yerindeki herkesin yan haklardan eşit derecede faydalanması gerekiyor. Yani kıdem ve departman fark etmeksizin herkese aynı yemek bedelinin ödenmesi, iş etiği ve eşit davranma ilkesi için önem taşıyor.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli detaylardan biri ise yemek bedelinin günlük olarak hesaplanmasıdır. Yasal mevzuatlarda yemek bedeli, fiilen çalışılan günlere göre hesaplanır. Dolayısıyla aylık bazda daha az iş günü bulunan çalışanların daha az yemek ücreti alması da ihtimaller dahilinde.
Yemek Bedeli Ödeme Yöntemleri: Kart mı, Nakit mi?
Hem işverenlerin hem de çalışanların aklındaki bir diğer konu, yemek desteğinin hangi kanalla sunulacağı. Vergi ve SGK istisnalarını ele aldığımızda kart ve nakit arasında bir fark yok, çünkü her iki yöntemde de muafiyetlerden faydalanmak mümkün. Fakat iş dünyasında yemek kartlarının yeri ayrı ve bu kartlar çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bunun sebebi, yemek kartının hem işveren hem de çalışan açısından daha pratik ve avantajlı olması.
Yemek desteğinin nakit olarak maaşa ek verilmesi, hesaplama ve muhasebe süreçlerinde karışıklığa yol açabiliyor. Sürecin takibi zorlaşıyor. Buna ek olarak en önemli detaylardan biri de ücret amacına tam olarak hizmet etmemesi. Yemek kartı devreye girdiğinde ise bu hizmeti sunan yemek kartı firmaları birçok avantajla birlikte geliyor. Online işlemler, operasyonel kolaylık ve yemek kartı kullanıcıları için avantajlı kampanyalar söz konusu olunca iki taraf açısından da yemek kartı çoğu zaman en uygun seçenek olarak öne çıkıyor.
Bu noktada özellikle işverenlerin karar vermekte zorlandığı bir konu ortaya çıkıyor. İşverenler hangi firmayla çalışacakları konusunda kararsız kalabiliyorlar. Ayrıca bu durum sadece işverenleri değil, yemek kartı firmalarının sunduğu avantajlar doğrultusunda çalışanları da etkiliyor. Her iki taraf için de en avantajlı tercihlerden biri ise Koç Holding ve Token Finansal Teknolojiler’in dijital yemek kartı çözümü TokenFlex.
Yemek Ücreti Ödemenin En Avantajlı Yöntemi: TokenFlex
TokenFlex, Koç Holding güvencesi ve Token Finansal Teknolojiler’in yenilikçi çözümleri ile işverenlere ve çalışanlara avantajlı bir dünya sunuyor. Türkiye’nin tamamen dijital ilk yemek kartı olma özelliğini taşıyan TokenFlex, bu özelliği ile çevre dostu bir seçenek olarak öne çıkıyor. Ayrıca, tamamen dijital olması nedeniyle kullanım kolaylığını da beraberinde getiriyor.
Çalışanlarına TokenFlex dijital yemek kartı ile yemek desteği sunmak isteyen işverenler, online bakiye yükleme kolaylığından faydalanabiliyor. Kart teslimatı beklemeden ve vakit kaybetmeden çalışanlarına yemek kartı verebilen firma sahipleri, bakiye yüklemek gibi işlemlerle de zaman harcamıyor. TokenFlex’in dijital paneli sayesinde ödeme takibi, faturalandırma süreçleri ve diğer tüm işlemler anlık olarak takip edilebiliyor.
Çalışanlar açısından avantajlara baktığımızda ise yine dijitallik detayı öne çıkıyor. TokenFlex kullanıcıları, ekstra bir kart taşımadan sadece telefonlarına yükledikleri bir uygulama ile yemek kartı bakiyelerini harcayabiliyorlar. TokenFlex uygulaması sayesinde NFC veya QR kod ile temassız ödeme yapabilen çalışanlar, ödeme sürecinde zaman kaybetmiyor.
TokenFlex’in aynı kartı aynı anda iki cihazda kullanmaya izin vermesi ve aynı bakiyeyi iki farklı cihazdan kullanabilme imkanı sunması ise yemek desteği alan kişinin aile bireylerine de kartı kullandırabilme hakkı veriyor. Bununla birlikte işveren tarafından TokenFlex hediye kartı tanımlanması durumunda her iki bakiye de aynı uygulama içerisinden görülebiliyor ve harcanabiliyor.
Son olarak TokenFlex’in gıda ve gıda dışı birçok sektörde kazançlı kampanyalar düzenlemesini de çalışanlar açısından avantaj olarak gösterebiliriz. Yemek kartı bakiyeleri sadece gıda alışverişlerinde kullanılıyor olsa da TokenFlex her ihtiyaca uygun kampanyalar düzenliyor. Böylece sadece TokenFlex kullanıcısı olmak bile avantajlı kampanyalardan faydalanmak için yeterli oluyor.
Yemek kartı kullanarak vergi ve SGK muafiyetlerinden kolayca yararlanıp aynı zamanda çalışanlarınıza çok sayıda fırsat sunarak memnuniyetlerini artırmak istiyorsanız hemen TokenFlex’e başvuru yapabilirsiniz.