Satışlarınızı Artıracak Yeni Nesil Pazarlama Yöntemleri
Ticaretin devamlılığını ve satışların sürekli yüksek seviyelerde kalmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri pazarlamadır. Başta reklamlar olmak üzere çeşitli pazarlama çalışmaları, her markanın veya işletmenin vazgeçilmezlerindendir. Tabii ticaretin şekli değiştikçe pazarlama stratejileri de değişti ve özellikle dijitalleşme, yeni nesil pazarlama trendlerini ortaya çıkardı. Peki, bu yeni nesil pazarlama yöntemleri hangileri ve müşteriler üzerinde nasıl etkiler bırakıyor?
Native Advertising - Doğal Reklam
Native advertising ya da doğal reklam, tüketicinin içinde bulunduğu deneyimi bölmeden yapılan reklamlara verilen isimdir. Bu yöntemde tüketiciler reklama maruz kalmış gibi hissetmedikleri için ilgili ürünü satın almaya daha yakın olurlar.
Doğal reklam modelinde genellikle blog yazıları ve YouTube videoları kullanılıyor. Bu süreçte tüketici, kendi isteğiyle ulaştığı doğal içeriği okurken veya izlerken bir markanın ürününü ya da hizmetini görüyor. Örneğin yemek tarifi veren bir YouTube kanalında, yemekte kullanılan malzemelerin markasını açıkça göstermek, native reklamın en net örneklerinden biridir. Aynı durum blog yazılarına eklenen bağlantılar için de geçerlidir.
Doğal reklamlar tüketicinin deneyimini bölmediği için bilgi almasını da engellemez. Tüketici bir yandan aradığı bilgiye ulaşırken bir yandan da reklamı yapılan ürün veya hizmeti rahatsız olmayacağı şekilde görür. Dolayısıyla reklamı daha samimi karşılar ve satın alma eğilimi gösterir.
Proximity Marketing - Kişisel Alan Pazarlaması
Proximity marketing, Türkçede “kişisel alan pazarlaması” veya “yakın pazarlama” gibi tanımlarla karşılık buluyor. Bu karşılıklar aslında pazarlama tarzını da özetliyor. Proximity ile işletmeler, yakınlardaki potansiyel müşterilere ulaşıyor. Konum ve kablosuz bağlantı tabanlı teknolojilerden faydalanılan bu pazarlama yönteminde, işletmenin yakınlarında bulunan potansiyel müşterilerin akıllı telefonlarına pazarlama ve kampanya bildirimleri/mesajları iletiliyor.
Kişisel alan pazarlamasını öne çıkaran detay, girişimin hızlı cevap alması. Örneğin bir restoran sahibi olduğunuzu düşünün. Yakın pazarlama yaptığınızda, restoranınızın bulunduğu caddeye/sokağa giren birinin telefonuna restoranınızdan bir kampanya mesajı gider. Mesajı alan kişi, yemek yeme ya da bir şeyler içme fikri varsa dakikalar içinde restoranınıza gelebilir.
Proximity marketing yönteminde GPS, NFC, Bluetooth, RFID gibi çeşitli teknolojiler kullanılıyor. En yaygın olan ise beacon teknolojisi. Beacon, BLE (Bluetooth Low Energy) teknolojisi ile destekleniyor ve akıllı cihazların net konumları 50 metreye kadar tespit edilebiliyor. Yeni nesil akıllı telefonların beacon teknolojisini desteklemesi ise kişisel alan pazarlamasını kolaylaştırıyor.
Fijital Pazarlama
Fijital pazarlama, fiziksel mağazaların dijital pazarlama yapmasına imkân tanıyan bir yöntem. “Fiziksel” ve “dijital” kelimelerinin birleşimiyle ortaya çıkan fijital terimi, fiziksel müşteri deneyimlerini dijital yeniliklerle destekleyerek iyileştirmeye odaklanıyor. Fijital pazarlama, özellikle perakende satış yapanlar için oldukça verimli bir pazarlama yöntemi olarak öne çıkıyor.
Bu yönteme örnek olarak çalışanların bulunmadığı marketleri ya da mobil uygulama üzerinden market alışverişi yapmayı gösterebiliriz. Dünya genelinde popüler fijital pazarlama uygulamalarından biri ise restoranlarda kullanılan masa üzerindeki dijital menüler. Bu uygulamada menü masaya yansıtılıyor. Yani müşteriler menüyü doğrudan masada görüyor ve hatta yemeklerin nasıl göründüğü, porsiyon büyüklükleri gibi bilgilere de erişebiliyor.
Sesli Arama Optimizasyonu
Sesli komutla çalışan yapay zekâlı asistanların kullanımı her geçen gün biraz daha artıyor. Tüketiciler, bu asistanları internette arama yaparken de kullanıyor. Bu durum ise aramalardaki anahtar kelimelerin değişmesine sebep oluyor. Çünkü insanlar aynı aramayı yazılı yaparken ve sesli yaparken farklı kelime kombinasyonlarını kullanıyor.
İnternet üzerinde de varlığını sürdüren işletmeler, arama motoru optimizasyonu (SEO) çalışmalarıyla web sitelerini ön planda tutarak müşteri çekebiliyor. SEO çalışmaları ise arama terimlerine yani anahtar kelimelere bağlı bir şekilde yapılıyor. Sesli arama yapanların sayısının artmasından dolayı anahtar kelimeleri, sesli aramaları da dikkate alarak seçmek gerekiyor. Bu noktada dijital pazarlama sürecinde konuşma dilini referans almak, yeni nesil pazarlama yöntemi olarak öne çıkıyor.
Bu yöntem, fiziksel işletmeler için de oldukça kullanışlı. Örneğin restoran veya marketler, hizmet verdikleri bölgenin yerel arama trendlerine ve sesli arama eğilimlerine göre yüksek hacimli anahtar kelimeleri kullanarak bir optimizasyon yapabilirler. Böylece yakınlarındaki restoranları veya marketleri sesli arama özelliğini kullanarak arayan potansiyel müşteriler, doğrudan bu işletmelere ulaşabilecektir.
Neuromarketing - Nöropazarlama
“Nöro pazarlama” veya “nöropazarlama” şeklinde de karşımıza çıkan neuromarketing, pazarlama dünyasının doğrudan bilime dayanan yöntemlerinden biri. Bu yöntemde pazarlama stratejileri, tüketicilerin beynindeki satın alma algısı referans alınarak geliştiriliyor. Aslında uzun zamandır kullanılan bir yöntem, fakat son yıllarda gelişen teknolojiler sayesinde kullanımı artık daha yaygın.
Nöropazarlama temelli bir pazarlama stratejisi geliştirmek için deneklerden destek alınıyor. Deneklere ambalaj, renk, yazı tipi, reklam müziği gibi bileşenler üzerinden test yapılıyor. Bileşenler karşısındaki tüketici davranışları izlenerek satın almayı tetikleyen opsiyonlar bir araya getiriliyor. Bu süreçte EEG (elektroensefalografi), fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) ve eye tracking (göz izleme) gibi yöntemler kullanılıyor.
Basitçe özetlemek gerekirse tüketicide satın alma eylemini tetikleyen faktörler bir araya getiriliyor ve ürünler buna bağlı olarak geliştiriliyor. Aynı şekilde reklamlar da bu faktörlere göre hazırlanıyor ve böylece reklam bazlı satış rakamları artıyor.
Nöropazarlamanın en sık kullanıldığı sektörlerden biri gıda. Örneğin restoranların sıkça kırmızı rengi tercih etmesindeki sebep, bu rengin iştah açıcı etki yaratmasıdır. Bu en basit nöropazarlama örneklerinden biridir. Yine gıda sektörüyle ilişkisi olan marketlerde de bu yöntemden sıkça faydalanılıyor.
Gönüllülere eye tracking (göz izleme) teknolojisine sahip gözlükler takılıyor ve markette gezintiye çıkmaları isteniyor. Böylece ortalama bir müşterinin hangi reyonlara yöneldiği, hangi ürünü incelediği, ürünlerin hangi noktalarına ne kadar süre ile baktığı tespit ediliyor. Elde edilen verilere göre dizayn edilen reyon ve raflar sayesinde satışları artırmak mümkün oluyor.
Influencer Marketing
Sosyal medya, günlük hayatın merkezine yerleştikten sonra dijital ağlarda gördüğümüz reklamların sayısı da arttı. Çünkü kullanıcı sayısı çok ve reklamların daha fazla görülmesi için bu kanalları kullanmak gerekiyor. Sosyal medya ile hayatımıza giren influencerlar yani sosyal medya fenomenleri de kitlelere hitap etme potansiyelleri nedeniyle yeni nesil reklam yüzlerine dönüştüler.
Influencer marketing ile hem dijital hem de geleneksel markalar çok verimli pazarlama kampanyaları yapabiliyor. Dijital markalar link paylaşımı ile e-ticaret sitelerine müşteri çekebiliyorlar. Geleneksel ticaretteki perakende işletmeler ise daha çok yerel popülariteye sahip influencerları tercih ediyor.
Bu yönteme de restoranlar üzerinden örnek verebiliriz. Sosyal medyada belirli şehirleri hedefleyen, “İzmir’de gezilecek yerler”, “Ankara’da ne yenir” gibi temalara sahip sayfalar bulunuyor. Restoranlar ise bu sayfaların sahibi olan influencerları mekânlarına davet ediyor ve influencerlar, takipçilerini ilgili restorana gitme konusunda teşvik etmeye çalışıyor. Influencer marketing, tüketiciler açısından daha samimi kabul ediliyor ve bu nedenle pazarlama çalışması satışlara da yansıyor.
Gerilla Pazarlama
Gerilla pazarlama aslına 1980’li yıllarda ortaya çıkan bir yöntem. Fakat doğası gereği her dönem “yeni nesil” olarak nitelendirilebilir. Çünkü gerilla pazarlama; geleneksel olmayan, beklenmedik zamanlarda, beklenmeyen yerlerde, alışılmışın dışında bir şekilde tüketicinin karşısına çıkan pazarlama kampanyalarını kapsıyor.
Popüler gerilla pazarlama örneği olarak genellikle bir ayakkabı markasının ayakkabı kutusu şeklinde mağaza açması gösterilir. Aynı şekilde bir cam markasının; camın sağlamlığını göstermek için bir otobüs durağına, iki cam arasına, yüklü miktarda gerçek para koyması da gerilla pazarlamanın ikonik örneklerindendir.
Gerilla pazarlamanın çok etkili olmasının altında, pazarlama kampanyasının derin bir hayal gücünün ürünü olması ve zekâ gerektirmesi yatıyor. Yani tüketici, markanın böyle bir pazarlama yöntemi düşünmesini takdir ettiği için pazarlamadan etkileniyor. Gerilla pazarlama reklamları genellikle satışı değil, markanın bilinirliğini artırma amacıyla yapılıyor. Ama bu da doğal olarak satışların artmasında etkili oluyor.
Gerilla pazarlama örnekleri çoğunlukla fiziksel ortamlarda yer alıyor. Fakat viral reklam kampanyaları da bu yöntemin etkili yollarından biri. Örneğin marka ve ürün adı vermeden yapılan bir sosyal medya kampanyası, adı bile geçmeyen ilgili markanın bilinirliğini kolayca artırabiliyor. Bu noktada da dijitalleşmenin önemi artıyor. Fiziksel mağazalardan satış yapan ve dijitalde aktif ticaret yapmayan markaların dahi gerilla pazarlamanın dijital yöntemlerini kullanması, internet dünyasındaki potansiyel müşterilere hitap etmenin gerekliliğini gösteriyor.
Fiziksel işletmenizde dijital dönüşüme önem vererek daha geniş kitlelere ulaşabilmeniz mümkün. “Dijital Dönüşüm Nedir? İşletmeler İçin Avantajları Nelerdir?” başlıklı yazımızı okuyarak konu hakkında bilgi alabilir, pazarlama stratejilerinizi dijital dünyada da aktif bir şekilde ilerletebilirsiniz.